Sık sık renk değiştiren, kendi etrafında dönerken parlayarak, ışıklı renk karışıklığı yansıtan ve fakat verdiği sözü tutmayan, vazgeçen, tutarsız kişiler için söylenen bir deyimdir bu söz.
Bu açıdan bakıldığında ABD Ankara büyükelçisi Tom Barrack için bu sözü rahatlıkla söyleyebiliriz.
Adam dün başka konuşuyordu bugün başka.
Dün başka şeyler söylüyordu bugün başka.
Bir barıştan, dostluktan yana bir terörden ve destekçilerinden yana.
Bukelemun denen sürüngen bile bunlar kadar renk değiştiremez.
Tam bir yanardöner.
Tabi bunu ABD başkanı Trump içinde söyleyebiliriz.
Birgün öyle birgün böyle.
Bir dediğini bir dediği tutmuyor.
"Barışçıyım" diyor ama her yere savaş taşıyor.
Savaş bakanlığı kuruyor.
Tutarsız bir başkan.
Ne siyasi ne ekonomi ne askeri ne dostluk yönünden güvenilmez.
Her gün karar değiştiriyor.
Tam bir yanardöner.
Suriye'de sürekli eylem yapan terör örgütleride öyle.
Bir ABD yanlısı oluyorlar bir İsrail bir Suriye.
Sonra renk vermeden dönüp İsrail'e uyuyorlar.
Onlar ne derlerse ona göre hareket ediyorlar.
Sonra vazgeçip Suriye devlet başkanı Ahmet Şara'ya biat ediyorlar.
Anlaşma dahi yaptılar.
Dönüp Türkiye'ye sempatik duruş sergileyip diğer terör örgütü veya grubu olan yandaşları PKK'ya silah bıraktırıyorlar.
Sonra dönüp vazgeçiyorlar.
Sonra bütçelerinden milyonlarca dolar para aktarıyorlar SDG'ye.
Halep'te silahlar patlatıldı ve rejim askerleri öldü.
Tam bir yanardönerler.
Ülke içinde Erdoğan hükümeti ile barış masasına oturan terör örgütü göstermelik silahları yaktılar.
"Hiçbir bir şart koşulmuyor" açıklamaları ile hükümet DEM parti ile barış komisyonu kurdu.
Neden özellikle DEM parti muhatap alındı en önce?
Mecliste Kürtçe slogan atmakta neyin nesi?
Millet i Hakime isterlerse o mecliste öyle bir slogan atarlar kiiii...
Yer yarılır içine girerler.
TBMM'de terör örgütüne destek çıkışları yapan onlardan başka parti yok.
Devlette millette hükümette biliyor bunu.
Ardından diğer partilerde üye vererek kurulan komisyonda kardeşler arasındaki bu huzursuzluğu ortadan kaldırmak destek verdiler.
Ama gel gelelim ki PKK nın diğer yandaşları olan YPG, PYD, SDG bu silahsızlanmaya karşı çıkıyor.
ABD ve İsrail'e kulak veriyor, onları dinliyorlar.
Yanar döner olmaya gerek yok.
Belli ki onlar yıllarca besledikleri bu örgütlerin silah bırakmalarını istemiyorlar.
Silah bırakma işlerine gelmiyor.
Bu durumda acaba daha önceki yazılarımda belirttiğim çekincelerim doğrultusunda PKK eylemsizlikten vazgeçer ve diğer yandaşlarının girdiği yola onlarda girer mi?
Öcalan dinlenir mi?
DEM'li kimi vekillerin gizli beklentilerine cevap alınmazsa Demokrasi ve kardeşlik komisyon feshedilir mi?
Güneyimizde çok yanardöner işler oluyor.
Çünkü o kadar çok sözünde durmayan yanardönerler var ki...