22 Ekim tarihinde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin tarihi çağrısıyla başlayan Terörsüz Türkiye sürecinde artık sona doğru yaklaşılıyor. O tarihten bu yana, özellikle komisyonun kurulmasıyla birlikte yaşanan gelişmeler oldukça dikkat çekiciydi.
***
Hele ki komisyon üyelerinin İmralı’ya gidip gitmeme tartışmasını gündemin ilk sırasına yerleştiren, dün yapılan oylamayla “gidilmesi” yönünde alınan karar öyle çok tartışmayı beraberinde getirdi ki…
***
Her kafadan bir ses, herkesten farklı bir teori! Adeta ağzı olanın konuştuğu bir süreç yaşıyoruz. Sorsanız herkes “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” der ama…
***
Sanki İmralı’ya gidilsin diyenler veya gidecek olanlar, o bebek katilinin yüzünü görmeye çok meraklıymış gibi bir hava estiriliyor. Oysa öyle bir zamandayız ki, “Şeytan bile Müslüman mintanı giyiyor” diyen Fevzi Çakmak Paşa’ya hak vermemek, hele ki bugünlerde, neredeyse imkânsız.
***
Yahu kardeşim, etrafımızı saran tehlikenin farkında değil misiniz, yoksa siz de farklı bir amaca mı hizmet etme peşindesiniz? Üç oy fazla, beş koltuk daha çok almak ya da karşı cenahtan “ne koparırsam kârdır” demek midir derdiniz?
***
Bakın… Şunun şurasında iki gün sonra Öğretmenler Günü. Necmettin öğretmeni, “Beni öldürende yoktur din, iman” diyen Aybüke Yalçın öğretmeni unuttuk mu? Veya duvarları yıkılacak hâle gelmiş, ışıkları hiç sönmeyen; anaların gözyaşlarının sel olduğu kerpiç evlerden aynı acı feryatlar yeniden yükselsin mi istiyorsunuz?
***
Artık bu acılar son bulmasın mı? Analar, babalar evlatlarını askere gönderirken hâlâ tedirgin olsun, kaygı duysun, sabahlara kadar yürekleri hop oturup hop kalksın mı istiyorsunuz? Hele hele bölgede yaşayan vatandaşlar, “Acaba hangi gece kapım çalınacak, evladımı zorla dağa kaldıracaklar?” diye endişe içinde yaşamaya devam etsinler mi?
***
Elbette vatan için gözlerini kırpmadan şehadete yürüyen kahramanlarımızın acısı, ilk günkü gibi yüreğimizde. Fakat istiyoruz ki o acılar artık bitsin; yenileri eklenmesin!
***
İşin sosyo‑ekonomik boyutunu konuşmak bile istemiyorum ama yıllarca bu ülkenin kaynaklarını bir huni gibi sömüren beladan, hep birlikte fedakârlık yaparak kurtulalım.
***
Kurtulalım ki artık ne yeni canlar yansın, ne yeni ocaklar sönsün, ne de ülkemizin mali kaynakları emperyalistlerin maşası olan hainlerle mücadeleye aktarılsın.