TAŞLARDAKİ ÇATLAKLAR

Abone Ol

Birisi uçurumun kenarındaki çocuğunu acımadan dibine itmiş. Diğeri aynı tehlikede olan evladını kolundan tutup kurtarmış.

***

Kızı ile damadı arasındaki uçurumu biraz daha derinleştirmek için. ‘Kızım benim, soframdaki ekmek parçaları sana yeter de artar bile. Bırak inceldiği yerden kopsun’ diyerek kendi evladının yuvasını yıkan bozguncu anaları çok gördüm.

***

Fakat ufak tefek meseleleri bahane ederek kavga eden kızı ile damadının aralarını bulmak için: ‘Kızım Mevla sabredenlerle beraberdir. Kocan sana karşı demir olursa sen hamur gibi yumuşak ol.

***

O ateş olursa sen ona su ol. Yoksa Mevla korusun yuvan yıkılır. Hem sonra perişan olursun. O zaman biz de bakamayız’ diyerek kızına nasihat edip sakinleştirenler pek azdır.

***

Koca koca taşları kırarken balyozun ancak hafif çatlaklardan ve taşın damarlarından istifade ederek taşı kırdığını gördüm.

***

Fakat zeytinyağını taş üzerine dökünce çatlaklardan istifade ile taşın merkezine kadar işlediğini fark ettim. Eskiden dinamitle taş parçalarlardı. Şimdi dinamit yasaklandı.

***

Bazıları şöyle yapıyor: Eski araba lastiklerini büyük taşların üzerinde yakıyorlar. Taş tam kızınca üzerine su döküp çatlamasına sebep oluyorlar. Balyoz, demir ve siğille o çatlaklardan yararlanıp taşı parçalıyorlar.

***

Bazı sivri ve şeytan akıllılar saf adamı iyice içiriyorlar. Adamı şımartıyorlar. Adam kafası güzel olup artı eksi konuşurken ne şahsi sırrı kalıyor ne de ailevi. Hepsini bülbül gibi söyletiyorlar. Müslüman akıllı ve şuurlu olur. Allah’tan korkar. Kimsenin tuzağına düşmez.

***

Tarihini tam hatırlayamıyorum. Antalya’da o zamanki yerinde eski otogarın karşısındaki Murat Paşa Camii’ne doğru gidiyorum. Kapıda kalın bir demir var. Dalgınlık veya aceleden olacak içeri girerken ayağım demire takıldı.

***

Yuvarlanıp camiinin avlusuna düştüm. Geçenlerden gülenler oldu. Fakat tam o anda hemen elimden birisi tuttu ve kaldırdı. Doğrulurken gayri ihtiyari kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım.

***

Kumluca’da yurtta iki sene beraber çorba içtiğim, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’i beraber okuduğum arkadaşım Necip Soytürk.

***

Biz böyle şeylere tesadüf deriz. Ancak İslam’da tesadüf yoktur. Sadece tevafuk ve Cenab-ı Hakk’ın buluşturması var.

***

Dost; dostça söylüyorsa darılmak ve kırılmak yok. Hak yolda yürümek var. Dost odur ki hazar da sefer de seninle beraber olur.

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }