Birisi savaş zamanlarında seferberlikte mukaddes vatanı korumak için cephede çarpışırken göğsünden aldığı kurşun yarasından al kanlara boyanarak aziz ruhunu teslim edip Cennete gidiyor.
***
Diğeri ise sulh zamanında -mesela şimdi- namazında niyazında olması icap ederken alkol bağımlılığından gazinoda, meyhanede rakıyı susuz içer, eve gelirken büfeden aldığı iki şişe birayı da yutar.
***
Fakat bu iki şişenin namlusundan çıkan alkol kurşunu adamı komaya sokar ve sarhoş olarak cehennemi boylar. Akıbetini Hz. Allah daha iyi bilir. Kitaplarda ‘alkollü olarak ölen imansız gider’ yazılıdır.
***
İmam-ı Buhari’nin naklettiği bir Hadis-i Şerifte şöyle buyurmaktadır: ‘Zina eden kimse zina ettiği zaman mümin olarak zina edemez. Şarap içen onu içtiği zaman mümin olarak içemez. Hırsızlık yapan çaldığı vakit mümin olarak çalamaz.
***
Hadis-i Şerifin ifade ettiği mana çok korkunçtur. İlim adamlarının ifadelerine göre bu gibi haller imanın aslını değilse de kemalini giderir. Yani sayılan suçları işleyenler bunlar yaparken kâmil bir mümin olarak yapamazlar. Şu unutulmamalıdır ki, kemali olmayan insan zail olmaya mahkumdur.
***
Bir gence ‘defterime güzel bir söz yazar mısınız?’ demiştim. ‘Su gibi aziz ol!’ diye yazmış. Evet bu genç kardeşimizin bu yaşta beğenip yazdığı bu söz ne kadar da isabetlidir.
***
Fakat aziz olmak için aziz insanların yanında bulunmak ve aziz insanlara hizmet etmek lazım. Ve onlardan ilim, irfan, ahlak, fazilet, namus, iffet, haya, edep, ar, vakar, ciddiyet, haysiyet ve şahsiyet iktisap etmek gerek.
***
Suyun birçok görevi vardır. Başta içip sıhhat bulmak ve temizlenmektir. Öyle bir insan olmalıyız ki sözlerimiz insanlara yön vermeli, insanların hatalarını düzeltmeli.
***
Sözlerimiz cinnet geçirmek üzere olan insanı kendine getirmelidir. Biz insanlar için kurumak üzere olan ağaçlara Eylül ayında yağan bol yağmurlar gibi faydalı olmalıyız. Eğer gençlik yıllarımızı muhterem hoca efendilerin yanında geçirirsek buz aziz millete verecek bir mesajımız olur ve su gibi aziz oluruz!
KUTU
TEBESSÜM
Bu gece yatmadan evvel, parmağınıza bir kurdele bağlayın; Sabah uyanır uyanmaz, gözünüzü açar açmaz, size “TEBESSÜM ETMENİZİ” hatırlatması için…
Ve hatırlamakla da kalmayıp; Lütfen tebessüm edin…Niye mi?..
Niye olacak; ne çözdünüz ki bugüne kadar, asılmış suratlarla?..
***
Tebessüm edin; Çünkü önünüzde, en azından “BİR İYİLİK” yapabilecek bir gününüz var…Tebessüm edin; Çünkü önünüzdeki gün içinde, en azından “BİR BİLGİ” kazanabilme fırsatınız var… Tebessüm edin; Çünkü en azından “BİR İNSAN”ın sizin tebessüm ettiğinizi görmeye ihtiyacı var.
Muammer ERKUL