SİZ NE OLSUN İSTİYORSUNUZ?

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli, ülkeyi ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine ulaştırmak için tüm ezberleri ve tabuları yıkan çıkışlarına her geçen gün bir yenisini ekliyor.

Abone Ol

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’ya gitmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizen Devlet Bahçeli, şöyle dedi:

“Meclis'te kurulan komisyon bu çerçevede karar alamazsa, hiç kimse bu ziyarete yanaşmazsa, herkes üç maymunu oynamanın merakında ısrar ederse açık açık söylüyorum. Alırım yanıma üç arkadaşımı; kendi imkânlarımızla İmralı'ya gitmekten, gocunmanın, çekinmenin, bir masa etrafında yüz yüze gelmekten imtina etmem.

Bahçeli’nin bu sözleri özellikle sosyal medyada trol ordularınca hedefe kondu.

Eleştirilerin dozajı ve ayarı aklıselimden giderek uzaklaştı.

Sözüm ona Türkçü ve Milliyetçi kamuflajı kullanan troller, Türk’ün yüksek karakterinin emareleri sayılan özgüven, cesaret ve iradeden yoksun bir taşkınlık yankısını büyüttüler.

Öyle ki trollük bir dip salgın olarak en tepelere ulaştı. Başakların boynu doluluğundan değil çamurun çekiminden eğildi!

***

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun, Bahçeli’nin açıklaması sonrası sosyal medya hesabından yaptığı ‘Salın gitsin’ paylaşımı siyasal oportüzmin en güncel örneği olarak kayda geçti.

Zira Bahçeli’nin çağrılarıyla şekillendirdiği hedefte ‘milletten gizlenen’ bir pazarlık veya al-ver olmadığı herkesin malumu…

Çünkü Terörsüz Türkiye hedefinde ne olmadığı defalarca ifade edildi:

Anayasanın ilk dört maddesinden taviz yok!

Ülkenin üniter yapısından taviz yok!

Şehitlerimizin aziz ruhlarını incitecek hiçbir şey yok!

Peki, bu hedefte ne var?

Ülkenin bölünmezliğinde mutabakat var!

Silahların örgüt tarafından bırakılması var!

Terörsüz Türkiye ile Türk milletinin ulusal bütünlüğü bir kere daha teyit edilecek!

Tüm bunlar, her kademede açıkça ve yüksek tonda dile getirilmesine rağmen ‘Terörsüz Türkiye’ hedefine muarız olanların asıl istediği nedir?

Kapalı kapılar ardında sandık pazarlığı, koltuk bölüşümü ve siyasal rant paylaşımı için her eli tutan ve herkesle kucaklaşanlar, söz konusu siyasi ikballeri olduğunda gösterdikleri sadakatin onda birini ülke ve millet için sergileyemiyor duruma neden düşünüyorlar?

***

MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman’ın Dervişoğlu’na yönelik eleştirileri birtakım sorulara cevap üretir nitelikte görünüyor:

“Seni Saldık Gittin Müsavat!

İhanetle gittin, Türkiye düşmanlarının kurduğu masalarda aparat oldun. Makam hırsıyla her türlü teslimiyete göz yumdun.

‘Mecliste bizim oylarımızla oturuyorsunuz’ diyenlere sus pus kaldın. Şehit ailesine küfreden sözde milletvekillerinle yol yürüdün.

Türkiye’yi ülke ülke gezip şikâyet edenlerin peşinde koştun.

Seni saldık gittin Müsavat!

Salına salına Türkiye düşmanlarının İP’inde cambaz oldun!

Şimdi ise koltuğum gidiyor kaygısıyla milliyetçi pozlar kesmeye, Türk milletini aldatarak siyasi istikbalini kurtarmaya çalışıyorsun.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Mümtaz Lideri Devlet Bahçeli’nin ‘Önce Ülkem ve Milletim, Sonra Partim ve Ben’ anlayışıyla, aziz milletimizin menfaatlerini ve devletimizin güvenliğini her şeyin üzerinde tutan bilge duruşunu idrak edemiyorsun.

Çünkü sen; ‘önce ben, sonra koltuğum, sonra da menfaatim’ diyerek siyasi hayatını sürdürmeye çalışan bir aparatsın.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu ve devlet politikası halini alan Terörsüz Türkiye hedefini karalamaya, halis niyetimize leke sürmeye, dava arkadaşlarımıza laf etmeye çalışman, çırpındıkça battığının en net ispatıdır.

Türk milleti liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’ye olan güveniyle Terörsüz Türkiye hedefini sahiplenmiştir.

Bu sahiplenmeye hasetlikle saldırman, millet ve devlet menfaatlerini zerre kadar düşünmediğinizi bir kez daha göstermiştir.

Çıkın itiraf edin, sizin asıl derdiniz koltuk uğruna pazarlık yaptığınız, teslim olduğunuz emperyalist hesaplara ödün vermeden terörün bitecek olması mıdır?

Siz kimin nam ve hesabına hangi kara propagandaya sarılırsanız sarılın; Türkiye Cumhuriyeti devleti hiçbir taviz vermeden, pazarlık yapmadan, Türk milletinin hak ve hukukunu sonuna kadar savunarak terörü bitirecek, adını Türk yüzyılına yazdıracaktır.

İftiralarınızın, karalama kampanyalarınızın, beyhude çırpınışlarınızın millet nazarında hiçbir karşılığı yoktur.

Zafer muhakkak Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin olacaktır.

***

Büyük Türk Milleti, ‘Terörsüz Türkiye’ hedefinin güven kaynağı olarak gördüğü Devlet Bahçeli’nin her türlü hırs, heva ve hevesten ülkesi ve milleti için arınmış olduğunu ve siyasi hesaplar içinde bulunmadığını anlamaktadır.

Zira bugün bazılarının istismarını yaptığı Türkçülük ve Milliyetçilik tezlerini yani partisinin ismiyle müsemma olan paradigmasını ‘muhalif’ temalı bir pratiğe büründürse ne ip kalır ne zafer ne anahtar ne de başkası…

Bunu en iyi o fırsatçı istismarcılar biliyor!

Önce ülkem ve milletim diyenlere saygıyla…

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }