Antalya’da bir yaz mevsimini daha geride bırakıyoruz. Fakat geride bıraktığımız şey sadece sıcak hava değil; aynı zamanda hepimizin günlük hayatını çekilmez hale getiren bir başka sorun: sinekler.
***
Yaz başından bu yana süregelen sivrisinek sorunu zaten Antalyalıların gündelik hayatında ciddi bir huzursuzluk kaynağıydı. Özellikle akşam saatlerinde evde oturmak, balkona çıkmak, hatta parkta yürümek neredeyse imkânsız hale geldi. Henüz bu sorun tam anlamıyla çözülememişken, şimdi de karşımıza karasinek istilası çıktı.
***
Sadece evlerde değil; çarşıda, pazarda, toplu taşımada, arabada, hatta işyerlerinde dahi rahatsız edici bir tabloyla karşı karşıyayız. Antalya’nın yazı, sıcağı ve nemi bir yana, artık sineklerle mücadele etme mevsimi haline gelmiş durumda.
***
Oysa bu mesele yeni değil. Geçtiğimiz yıllarda da defalarca gündeme geldi. Belediyelerin periyodik ilaçlama çalışmalarına rağmen, etkin ve kalıcı bir çözümün üretilemediği açıkça görülüyor. Zira sorun sadece ilaçlamayla değil, aynı zamanda altyapı, çevre temizliği, atık yönetimi ve planlı mücadeleyle çözülebilecek bir mesele. Dere yataklarının, çöplerin, vahşi depolama alanlarının, sulak bölgelerin düzenli ve bilimsel yöntemlerle kontrol altına alınması gerekiyor.
***
Turizm şehri Antalya’nın böylesi bir sorunla anılması da ayrıca düşündürücü. Yılda milyonlarca turist ağırlayan bir kentte, insanların restoranlarda otururken tabaklarının üzerinde sinek kovalamak zorunda kalması kabul edilebilir bir manzara değil. Bu durum sadece halk sağlığını değil, aynı zamanda kentin uluslararası imajını da zedeliyor.
***
Artık bu mesele, “yazın olağan sıkıntısı” olarak görülmemeli. Antalya için sinek sorunu; halk sağlığı, yaşam kalitesi ve turizm boyutlarıyla ele alınması gereken ciddi bir problem. Belediyelerin geçici çözümler yerine, kalıcı ve bilimsel temelli mücadele yöntemlerine yönelmesi şart.
***
Antalya halkı için yaz, güneşin, denizin ve doğanın keyfini çıkarmak anlamına gelmeli. Ama bugün geldiğimiz noktada yaz, ne yazık ki “sineklerle savaş” demek.
Antalya’nın artık sineklerle değil, güzellikleriyle anılması dileğiyle…