ÖZEL HASTANELERE KİMLİK TESPİT CEZASI

Abone Ol

Bilindiği üzere, Özel hastaneler her yıl SGK ile Genel Sağlık Sigortasına kayıtlı kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için sözleşme imzalamaktadırlar. Çünkü aldıkları ilave ücretlerin yanında ayrıca SGK’dan hasta ve hastalık başına aldıkları aylık fatura ödemeleri de önemli bir gelir kalemini oluşturmaktadır. Bu sözleşmelere istinaden verdikleri sağlık hizmetlerini fatura düzenleyerek SGK‘ya göndermekte, SGK’dan verdikleri bu sağlık hizmetlerinin bedellerini almaktadırlar.

***

SGK da hayali sağlık hizmetlerine fazla/yersiz para ödememek için sigortalıların gerçekten özel hastanelere (özel diyaliz merkezleri, özel tıp merkezleri, hatta vakıf üniversite hastaneleri, vb. dahil) bizzat veya şahsen başvurmuş olduğundan emin olmak için teknolojik imkanlar dahilinde kontrol ederek sahteciliğe meydan vermemek için çeşitli yöntemlere başvurmaktadır.

5510 Sayılı Kanunun “Sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları” başlıklı 67’nci maddenin üçüncü fıkrasında ise “… genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri için sağlık hizmet sunucularına başvurduklarında, biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının yapılması ve/veya nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur.” hükmü bulunmaktadır.

***

SGK ile sözleşme imzalamış özel hastaneler/özel sağlık kuruluşları, kendilerine başvuran sigortalıların gerçekten o kişi olduğunu teyit etmeli ve buna göre işlem yapmalı ve sonuçlandırmaları gerekmektedir. Bunun için adı geçen 67 nci maddede de belirtildiği üzere 2 yöntem belirtilmiştir. Birincisi biyometrik kimlik doğrulama sistemidir ki özel hastanelerde kısaltılmış haliyle BKDS (avuç içi tarama) zorunludur. İkincisi ise tek tek sayılan 5 resmi evraktan birinin sunulmuş olmasıdır.

***

2025 yılında imzalanan sözleşme “2025 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi”dir. 2025 yılında taraflarca imzalanan tip sözleşmede, daha önceki sözleşmelerde olmayan yeni bir hüküm yer almıştır. Bu hüküm kimlik tespitinin yapılmasıyla ilgilidir. 2025 Yılı Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin “8.1. Müracaat ve kimlik tespiti işlemleri” başlıklı bölümü şu şekildedir:

***

“Sözleşmenin 6 (altı) numaralı maddesi kapsamındaki kişiler ile ilgili olarak Kanunun 67 nci maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol ederek kimlik tespiti yapmak zorundadır. Aksi takdirde her bir başvuru için 45.614 TL ceza koşulu uygulanır ve tespit edilen fiil açıkça belirtilmek suretiyle SHS’ye tebliğ edilir. SHS tarafından Kurum mevzuatına uygun olarak kabul edilmeyen hastaya kabul edilmeme gerekçesi SHS yetkilisinin imzasıyla yazılı olarak bildirilir. Kabul edilmeyen hastanın yazılı olarak Kuruma müracaatı halinde SHS tarafından belirtilen gerekçe Kurum tarafından uygun bulunmalıdır. Aksi takdirde her bir başvuru için 45.614 TL ceza koşulu uygulanır ve tespit edilen fiil açıkça belirtilmek suretiyle SHS’ye tebliğ edilir.”

***

2025 yılından önceki sözleşmelerde, özel hastaneye başvuran hastayı haklı gerekçeyle kabul etmemeye ceza hükmü konulmuş iken 2025 sözleşmesinde ilk defa, (hastayı haklı gerekçeyle kabul etmemenin yanında) kimlik tespitinin yapılmaması halinde de 45.614 TL gibi bir ceza koşuluna taraflara imza atmıştır. Bu ceza koşulu kişi bazında değil her bir başvuru için uygulanabilecektir. Bu ceza koşulu bir ülke gerçeği olan hatır reçetesi gibi hastayı görmeden muayene kaydı girme veya rapor ya da reçete düzenleme gibi işlemlerin her birisine ceza uygulanabileceği anlamına gelmektedir. Özel hastanelerin bu hususa dikkat etmesi gerekmektedir.

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }