Aslında ne de güzel başlamıştı, değil mi, Özgür Özel’in genel başkanlık serüveni... Yumuşak bir dil, uyumlu bir anlayışla halkın sorunlarına eğilme sözü; hatta kimsenin beklemediği bir anda normalleşme adımları ve özellikle yurt dışında yerli ve millî bir duruş sergilemek...
***
Fakat ne oldu, ne bitti bilinmez; bir anda o klasik anlayışa dönüş yaptı Özgür Özel! Özellikle Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından yalnızca aslına (!) rücu etmekle kalmadı, adeta militan bir yapıya büründü.
***
Elbette bunda kontrolü kaybetmesi, partisiyle ilgili ortaya atılan şaibeli kurultay iddiaları ve bugüne kadar özellikle terör örgütü endeksli siyaset yapanlarla iş birliği yapmasından duyulan rahatsızlık en büyük etken.
***
Şartlar ve sonuç ne olursa olsun, “Ben ülkeyi yönetmeye talibim” diyen bir anlayışın, köle özentisi içerisinde emperyalist güçlerden medet umması asla ve asla kabul edilemez.
***
Yapılan bir yanlış ya da zoraki bir durum varsa, bunu düzeltmenin yolu halkı iktidara karşı kışkırtmak olmamalıdır. Hukuk devleti anlayışıyla kanuni yollardan hakkınızı arar ve kendinizi milletin vicdanına teslim edersiniz.
***
Orta Doğu ülkelerinde yaşanan anlayış gibi sokakların karışması, karıştıranlara iktidar nasip etmez. Hele ki halkı kışkırtmak adına algı oluşturmak, yalan söylemek sizi asla sonuca ulaştırmaz.
***
Mesela Konya’daki gibi ahlaksızca bir tiyatro oynamak! Allah’tan devletin yetkili kurumları derhal gereğini yaptı ve sizin yalan ve boş algınıza pabuç bırakmadılar.
***
Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma huyu olduğunu bilmiyor musunuz ki yalan üzerine kurulu bir anlayış ortaya koyuyorsunuz? Bakın ne oldu, gördünüz değil mi, silahlı saldırı yalanınız hemen çürüdü.
***
Sokakların karışması, yalan üzerine kurulu bir siyaset anlayışı, hiçbir zaman size altın tepside bir fırsat sunmaz. Tam tersi; o karışan sokaklar, geçmişte olduğu gibi kardeşi kardeşe düşman eder ki o düşmanlıkta akan kan sizi boğar.
SON SÖZ
Eğer iktidar olmak ve hedefe ulaşmak istiyorsanız, yapmanız gereken; halkın sorunlarıyla ilgilenip, onların refah seviyesini yükseltecek adımların atılmasını sağlamak olmalıdır.