METAL FIRTINA KOPAR MI?

Türkiye’de sendikacılık da futboldan farksız…

Abone Ol

Tribünler hınca hınç, ekran başı dolu ama sahada oyun namına elle tutulur bir mücadele yok.

Peki, sendikacılıkta şike, bahis, teşvik primi yok mu?

Kim bilir?

Sarısı, yeşili, mavisi, kırmızısı yedi renk sendikalar var ama ortada icraat yok.

***

İzninizle önce size, Türk emek kesimini boyutlandırmanızı sağlayacak rakamları sunayım.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Temmuz 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan verilerine göre ülkemizde 17,3 milyon işçi bulunuyor. Bu rakamın içerisinde sendikalı olan sayısı 2 milyon 429 bin 527 ve sendikalaşma oranı ise yüzde 14.

‘Avcılık, Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık’ iş kolunda 185 bin 616 işçi çalışıyorken sendikalaşma oranı yüzde 22’ler düzeyinde…

‘Gıda Sanayii’ iş kolunda 759 bin 446 işçi ter döküyorken sendikalaşma oranı yüzde 13’ler seviyesinde…

‘Madencilik ve Taş Ocakları’ iş kolunda 211 bin 547 emekçi ekmeğini taştan çıkarıyorken sendikalaşma oranı yüzde 20’ler dolaylarında…

‘Petrol, Kimya, Lastik, Plastik ve İlaç’ iş kolunda 621 bin 688 çalışan zehir solurken sendikalaşma oranı yüzde 10’larda…

‘Dokuma, Hazır Giyim ve Deri’ iş kolunda 1 milyon 108 bin 631 işçi emek işi görürken sendikalaşma oranı yüzde 8’lerde…

‘Ağaç ve Kâğıt’ iş kolundaki 284 bin 654 işçi arasında sendikalaşma oranı yüzde 7’lerin kıyısında…

‘İletişim’ iş kolundaki 89 bin 603 çalışanın sendikalaşma eğilimi yüzde 22 dolaylarında…

‘Basın, Yayın ve Gazetecilik’ iş kolundaki 94 bin 639 fikir işçisinin sendikalaşma yüzdesi ise yüzde 13’lerde…

‘Banka, Finans ve Sigorta’ iş kolunda 346 bin 323 çalışan başkaları adına para hesabı yaparken sendikalaşma oranı yüzde 28’lerde…

‘Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar’iş kolunda 4 milyon 526 bin 306 zanaat, kalem, kitap ve sanat erbabının sendikalaşma oranı yüzde 7’nin altında…

‘Çimento, Toprak ve Cam’ iş kolunda emek veren 210 bin 833 işçi arasında sendikalaşma yüzde 18’in üstünde yüzde 19’un altında…

‘Metal’ iş kolunda 1 milyon 967 bin 585 işçi çeliğe şekil verirken sendikalaşma oranı yüzde 18’in dördüncü köşesinde…

‘İnşaat’ iş koluna kayıtlı 1 milyon 857 bin 769 işçinin sendika eğilimi yüzde 3’ün altında.

‘Enerji’ iş kolundaki 276 bin 742 işçinin sendikalaşma oranı yüzde 31’in üstünde.

‘Taşımacılık’ iş kolunda çalışan 1 milyon 35 bin 529 işçinin sendikal örgütlenme tutumu yüzde 9’larda…

‘Liman, Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiye ve Antrepoculuk’ iş kolundaki 255 bin 876 işçinin sendikal örgütlenmeye katılımı yüzde 8’in kıyısında…

‘Sağlık ve Sosyal Hizmetler’ iş kolunda çalışan 788 bin 228 işçinin sendikal katılımı yüzde 34’ün üzerinde…

‘Konaklama ve Eğlence İşleri’ iş kolunda hizmet eden 1 milyon 435 bin 530 emekçinin sendikalaşma oranı yüzde 3,7’lerde…

‘Savunma ve Güvenlik’ iş kolundaki 254 bin 625 kişinin sendikal örgütlenme eğilimi yüzde 26.

‘Genel İşler’ iş kolunda 1 milyon 14 bin 943 işçinin sendikalaşma oranı yüzde 38 düzeyinde…

***

Yukardaki tabloda ne görüyorsunuz?

Emek kesiminde hak arama mücadelesi adına ‘sendikal örgütlenme’ refleksi son derece düşük…

Peki, neden?

İşçiler, sendikalaşmayı önemsemiyor mu?İşçiler, sendikalara güvenmiyor mu?

Bir solukta cevaplanabilecek kadar basit duran bu soruların ardında daha derin ve yapısal sorunlar olduğu yadsınamaz bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor.

Sendikal yapıların sağlamlığı kadar çalışma hayatının mevcut mimarisi de sonuçlar üzerinde bariz etken olarak öne çıkıyor.

Şüphesiz bu bağlam, sosyal bilimciler açısından çok boyutlu bir araştırmanın konusudur. Fakat emeğin giderek gücünü ve hatta anlamını yitirdiği gerçeğini görmek için büyüteçlere ihtiyaç yok.

Sürekli kriz, işsizlik, enflasyon ve geçim derdi baskısı altında ezilenlerin, güç dengesinde mağlup olduğu sermaye karşısında hak aramaya takati mi kalır? Üstelik bir yandan yapay zekâsı öte yandan sensör teknolojisi beri taraftan robotik ilerlemeler, ekmeğini elinden almak için yüklenirken…

***

Dün, Türk Metal Sendikası bir basın bildirisi servis etti. Malumunuzdur 285 bine yakın üyesi ile Türk Metal, ülkenin en büyük sendikası…

Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile ‘Grup Toplu İş Sözleşmesi’ müzakereleri kapsamında 5’inci kez masaya oturan Türk Metal, tokalaşmadan kalktı.

Görüşmeler, ‘Uyuşmazlık Tutanağı’ ile neticelendi. Arabuluculuk süreci başladı.

İşçi ve işveren tarafları, 5 oturumda 47 ana madde, 5 ek madde ve 2 geçici madde olmak üzere toplam 54 madde ve sözleşmenin eki niteliğindeki iki yönetmelik üzerinde anlaşma sağlarken 33 ana madde, 2 ek madde ve 3 geçici madde olmak üzere toplam 38 madde ve sözleşmenin eki niteliğindeki 1 yönetmelikte ise anlaşma sağlayamadı.

Son kertede MESS her zamanki gibi kabuğuna çekildi, Türk Metal bildiride şu açıklamaya yer verdi:

“Sendikamız Türk Metal, önceki sözleşmelerde olduğu gibi, bu sözleşme sürecinde de sosyal diyalog anlayışıyla hareket etmiş, çalışma barışını gözeten bir tavır ortaya koymuştur. Ancak bu duyarlı ve yapıcı yaklaşımına karşılık MESS, ücret ve sosyal haklara ilişkin maddeler başta olmak üzere sendikamızın kabul etmeyeceği tekliflerde bulunmuştur. Sendikamız Türk Metal, gelen bu teklifler karşısında sözleşme masasını terk etmiş, uyuşmazlık tutanağını tutarak arabulucu sürecini başlatmıştır. Ayrıca gelinen süreçle ilgili kapsamlı değerlendirme yapmak üzere Sendikamız Başkanlar Kurulu, 9 Aralık 2025 Salı günü toplantıya çağrılmıştır.”

Peki, MESS ne teklif etti de Türk Metal reddetti?

MESS, ilk 6 ay için saat ücretlerine yüzde 5+seyyanen 11,50 TL zam teklifinde bulundu.Bu zammın ortalama oransal karşılığı yüzde 10’a tekabül ediyor. Diğer 6 aylık periyotlar içinse herhangi bir teklifte bulunmadı. Sosyal yardımlarda ise 1’inci yıl için masaya yüzde 25’lik teklifle gelirken, 2’nci yıl için herhangi bir artış teklifinde bulunmadı. MESS, ikramiyelerin ödenmesi hususunda kıstelyevm teklifinde bulundu, bazı zorunlu haller hariç, ikramiyelerin devamsızlık yapılan günler için kesinti yapılarak ödenmesini ve yapılan kesintilerin de bir fonda toplanmasını istedi. Ayrıca sözleşmenin 3 yıllık olmasını talep etti.

Peki, Türk Metal’in talebi neydi?

‘Vardiya’ adlı Türk Metal Dergisi’nin manşeti şöyle diyor:

Birinci 6 ay için ortalama zam talebi yüzde 38,97. Bu zammın içeriği ise şöyle: saatlik ücretlere yüzde 20 zam, seyyanen 35 TL zam (yüzde 15,20), sosyal yardımlar yüzde 3,77.

Ayrıca ikinci 6 için enflasyon, üçüncü 6 ay için enflasyon+yüzde 3, dördüncü 6 içinse enflasyon oranında zam. Ayrıca ikinci yıl sosyal yardımlara enflasyon+yüzde 5 zam.

Başka ne isteniyor?

Eşler için de Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) isteniyor.

Bayramlar ile arife günlerindeki çalışma ücretinin yüzde 200 zamlı ödenmesini talep ediliyor.

Yüzde 10 oranındaki gece çalışmatazminatının yüzde 20’ye yükseltilmesini isteniyor.

Birinci derece yakınlarının yatarak tedavi gördüğü durumlardabir günlük ücretli refakatçi izni talep ediliyor.

***

MESS’in verdikleri ile Türk Metal’in talep ettikleri arasında adeta uçurum var. Bu büyük fark ya birilerini yardan geçirecek ya da yarda fırtına esecek…

Türk Metal’in efsane başkanı Pevrul Kavlak’ın ardından koltuğa oturan Uysal Altundağ’ın önünde çetin bir sınav var.

Daha önce Grup TİS süreçlerinde farklı görevlerde bulunmuş ve tecrübesiyle bilinen Altundağ’ın başkanlığındaki ilk sözleşmede üyesinin yüzünü güldürmesi şart…

Emeğin ve emeğinin kıymetini bilenlere saygıyla…

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }