Ülkemizin gündeminde yıllardır hepinizin bildiği üzere; terör ve gözyaşı vardı. Şimdi TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİ başladı. Şimdi birlik ve dirlik zamanı.
İşte bizim birliğimizde, dirliğimizde Cumhuriyet değil mi? Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüyle ve öğretisiyle; kimsesizlerin kimsesi olan CUMHURİYET! Cumhuriyetimizin bugün 102. yılını kutluyoruz. Hem de büyük coşku ile.
Sözün özü: “CUMHURİYET, bilhassa KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR.” Aslında bu sözü duyduktan sonra, eklenecek bir tek kelime bulamıyor insan. Sözün bittiği an, işte bu an.
Bugün Cumhuriyetimizin 102. yılında, tüm dünyaya birliğimizi ve beraberliğimizi hep birlikte haykırmalıyız.
Bunun gereği olarak, elimizde Bayrağımızla, Cumhuriyetimizi kutlamaya koşmalıyız meydanlara. İş yerlerimizi, evlerimizi, şanlı Türk Bayrağımızla donatmalıyız.
Yüce yaradan; Aziz Türk Milletine ilelebet, Türk Bayrağı altında, Cumhuriyetini özgürce kutlamayı nasip etsin. Cumhuriyetimizi sahiplenmek bilinciyle, ulusal birliğimize ve ülkemizin bölünmez bütünlüğüne yönelmiş, tüm hainlere fırsat vermeyelim.
Yeter ki biz CUMHURİYET’İN değerini bilmeye devam edelim. Bu konuda gençlerimize büyük görev düştüğünü bir kez daha hatırlatıyorum.
Bu vesile ile Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün GENÇLİĞE HİTABESİNİ gelin hep birlikte bir kez daha birlikte okuyalım;
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Bu duygu ve düşüncelerle asırlık çınarın, kimsesizlerin kimsesi CUMHURİYETİMİZİN 102. yılı kutlu, TÜRKİYE CUMHURİYETİ ilelebet payidar olsun.
Haydi meydanlara: Kimsesizlerin kimsesi CUMHURİYETİMİZE sahip çıkmaya!