Ada bizim için sabit bir savaş gemisi konumdadır.
Ortadoğu ve doğu Afrika'ya atılacak adımın ilk badamapıdır.
Bunu 1571 Osmanlı padişahı 2.Selim (Sarı Selim) görmüş ve Kıbrıs'ı fethederek Osmanlı topraklarına katmıştır.
Ta ki Osmanlı'nın yıkılmasına neden İngiltere'nin bir alavere dalavere ile adayı kontrol etmek ve ilk dünya savaşı sonrası tekrar Türklere devretmek şartıyla Kıbrıs'a askeri güç yerleştirmiş ve daha sonra adayı maalesef sahiplenerek Yunanistan ile temasa geçip orada hapishanelerde bulunan ipsiz-sapsız kadın erkek ne kadar mahkum varsa serbest bırakılıp adaya getirip iskan ettirmişlerdir.
TC.kurulma aşamasında Anadolu'yu kurtarma de dinde iken Kıbrıs ile ilgilenememşş ve maalesef bu arada on binlerce Rum, İngilterenin plan ve projelendirmesi ile Yunanistan'dan getirilerek Kıbrıs'a yerleştirildi.
Bu arada yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti var olma, ayakta kalma savaşı verirken ikinci dünya savaşı patlak verdi.
Türkiye bu savaşa dahil olmamak için gayret gösterirken ada da Rumlar Türkleri taciz ederek göçe zorladılar.
Bu arada ilan edilen Kıbrıs devletinde Türkler azınlığa düşürülmüş Avustralya ve İngiltere'ye sürülmüşlerdir.
'63 - 67 olayları ile baş piskopos Makarios Türklere soykırım uyguladı.
1974 yılında da aynımoyunu Nikos Sampson denen meczup aynı katliamı gerçekleştirmek isterken Türkiye buna izin vermemiş bir askeri harekât ile adayı Yeşil Hat çizgisi ile ikiye bölüp Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin kurulmasının önünü açmıştır.
Kıbrıs, askeri savunma bakımından Türkiye'nin çok önemli bir ön kapısıdır.
Ancak, Kıbrıs'ta beş yıl kalmış, yaşamış, Kıbrıslı aileler ile dostluklar kurmuş, merhum Cumhurbaşkanı R.Denktaş ile ve Lefke Belediye başkanı M.Zafer ile kurduğum ilişkiler neticesinde adayı ve halkını tanıyan istek ve beklentilerini bilen biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki KKTC siyasi muhalefeti büyük bir istek ve beklentileri ile Rumlarla birleşme, bir devlet çatısı altında olmayı isteyen görüşlere sahipler.
Siyasi parti görüş ve inanışları ekonomik beklentilerini bu yöne sevk ediyor diyebiliriz.
Kıbrıs kendi kendine yeter bir ekonomik yapıya sahiptir.
Daha fazla ekonomik girdi için ise orada yapılan yüksek öğretim kurumları ile öğrenci girdileridir.
KKTC deki kumarhaneler ise zaman zaman İsrail'den dahi gelen misafirleri ağırlamaktalar.
*. *. *.
Kıbrıs adası Türkiye düşmanları için etrafı çevrilecek bir büyük kaledir.
Rumlar, İsrail, Fransa, ABD ile askeri anlaşmalar yaparak adayı, Yunanistan ise aynı ülkeler ile askeri anlaşmalar yaparak on iki adalar ile Ege'yi sahiplenip bizi kıskıvrak çevreleyerek gözdağı verme çabasındalar.
*. *. *.
Bugün pazar ve KKTC'de seçim var.
Seçimi kim kazanır diye sorarsanız eğer orada yaşayan dostlarımdan aldığım bilgi ve tahminlere göre her iki liderin şansı yüz de elli yüz de ellidir.
Kazanan ise yalnızca %51 en %49 veya %55 e %45 kazanır deniyor.
*. *. *
Ve Kıbrıs Türkü tercihini Rumlarla Federasyon içinde paylaşımı ön gördüklerini ve fakat geleceklerini tehlikeye attıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.
Gelecekte renk değiştirir mi Erhürman göreceğiz.