Eski Türk inancına göre dağdan taşa, aydan güneşe canlı ya da cansız tüm varlık ve nesnelerin sembolik birer anlamı bulunur ve bu anlam tüm yaşama etki ederdi. Örnek vermek gerekirse kuşlar Türklerin eski inancına göre tanrı ile olan iletişime aracılık eder ve haber taşırlardı.
***
Hatta bugün bile gündelik yaşamda “kuşlar söyledi” ifadesini hepimiz kullanırız. Bana göre bu ifade biçimi arka planda bu kültürel kodlara dayanır. Bununla birlikte insanoğlu ölümlü dünyadan ayrılırken kuş şekline büründüklerini ya da ruhları tanrıya taşıdıklarına inanmış onları mezar taşlarına kazıyarak bu inancı yaşatmışlardır.
***
Nitekim ölüm terimi yerine kullanılan diğer adlandırmalara bakıldığında, ölümün bir yok oluş değil, dünya değiştirme olduğu görülür. Bu terimler içerisinde en çok “kuş olup uçtu” ifadesi kullanılır. Çünkü Eski Türkler ölümden sonra ruhun kuş olup uçtuğuna, geldiği yere yani göğe gittiğine inanırdı. Hatta Anadolu’nun bazı yörelerinde halen devam etmekte olan, kişinin ölüm olayı kapalı bir mekânda gerçekleşmişse bulundukları mekânın kapı, pencere gibi dışarıya açılan bölümlerini açarlar, çünkü ölünün ruhunun rahat uçmasını isterler.
***
Orhun Abidelerinde geçen “uçtu” ifadesi Divan-ı Lügat-it Türk’de uçmak (cennet) anlamında kullanılmıştır. İslamiyet öncesi Türkler, “uçmak” dedikleri cenneti gökyüzünde,”tamuğ” dedikleri cehennemi de yer altında tasavvur etmişlerdir. Bu tasavvurlara göre de Türklerin hesap gününe inandıkları fikri ortaya çıkar.
Kuşlar arasında özellikle kaz çok fazla öne çıkmasa da Türkler tarafından kutsiyet atfedilen bir hayvandır. Şamanist inanca göre Kamın (şaman) gökyüzüne çıkma yolculuğu bir kaz figürü üzerinde gerçekleşir. Şamanist boyların bir kısmının totemi kazdır.
***
Şaman davullarının üzerinde kaz resmi de vardır. Bugün bile eski gelenek ve inançlarımı devam ettiren Tahtacı Türkmenleri için de kaz kutsal olduğuna inanılan bir hayvan olmuş ve önemli sayılmıştır. Avlanması yasaktır. Gökyüzünde, yükseklerde uçması, Tanrıya yakınlık olarak değerlendirilmiş ve kendisine bir kutsiyet atfedilmesine neden olmuş olmalıdır.
Daha önce de ifade ettiğim gibi, Türkler Gök Tanrı inancı gereği, göğe yükselebilen kuşlara da bu inanç bağlamında büyük önem vermişler ve kuşları, Tanrı’nın aracısı olarak görmüşlerdir. Uçma yetenekleri onları, gökyüzü ve yeryüzü arasındaki iletişim araçları durumuna sokmuştur.
***
Bu sebeple Tahtacı Türkmenler ölümü ve Hz. Ali’yi çağrıştırdığı için mezar taşlarına ters kaz ayağı yapma geleneğini günümüzde de sürdürmektedir.