İnce parmakları arasına sıkıştırdığı sarı izmariti, o kadar olağan ahenk içinde savurdu ki böylesi doğal tepkiselliğe NBC filmlerinde bile rastlayamazsınız…
İzmarit, suda seken taş gibi birkaç hoplayışın ardından ayaklarımın önünde durdu.
Kafamı tebessümle kaldırıp gençle göz göze geldiğimde tepkiselliğinin, sadece çevreyi kirletmeyle yetinmeyecek ölçüde sert olduğunu cılız kaşlarından anladım.
O bir iki saniyede nasılsa seni umursamayacak deyip çevre üzerine nutuk yerine turuncu örgülü saçlarını kast ederek ‘çok yakışmış’ deyip yanından geçtim.
O da ‘teşekkürler’ dedi ve uzaklaştı…
Yol boyunca bu gencin izmariti neden yere attığını ve neden onu uyarmadığımı düşünüp durdum.
Aslında izmariti yere atması için çok sayıda geçerli sebep sayılabilir…
Birincisi yerde hemen her adımda izmarit görmek mümkündü. Yanı ortada bir ayıp varsa hepimizindi.
İkincisi etrafta izmariti atabileceği bir çöp kutusu yoktu. Öyle ki çöp kutusunun direkleri var ama bidonu yok.
Üçüncüsü izmariti cebine koyamazdı, çünkü muhtemelen ailesi henüz kızlarının tiryakiliğini bilmiyordur.
Dördüncüsü ‘gençti o ve neden hata payı bulunmasındı hayatında?’
Beşincisi ‘yahu nasılsa annem-babam ÇTV ödüyor, öyleyse birileri de işini doğru düzgün yapsın’ demiş olabilirdi.
Her halükârda bu genç çocuk, haklıydı. Sigara içiyor olması dışında tabi!
Özellikle beşincisinde çok çok haklı!
Kıymetli okur, ne kadar farkındasınız bilmiyorum ama bizler her ay ÇTV ödüyoruz!
Nedir ÇTV? Çevre Temizlik Vergisi…
Ne için ödüyoruz bu vergiyi? Çevremiz temiz tutulsun diye…
Kime ödüyoruz? İlçe belediyesine!
Nasıl ödüyoruz? Su faturalarıyla!
Ne kadar ödüyoruz? Tüketim kademenize göre değişiyor. (3,30xTK)
Örneğin ben geçen ay 36 lira ödemişim… Şimdi bu rakamı ortalama olarak varsayalım ve bir hesaplama yapalım mı?
BUSKİ’nin 1 milyon 563 bin 234 abonesi var. Her biri ÇTV ödüyor. Ortalama olarak varsaydığımız 36 lira ile çarptığımızda her ay Bursalıların toplamda 56 milyon liradan fazla Çevre Temizlik Vergisi ödediğini görüyoruz.
Peki, hangi ilçeye ne kadar ÇTV düşüyor?
Örneğin Osmangazi’de 410 bin civarında abone var. Ortalama diye baz aldığımız rakamla hesaplarsak her ay 15 milyon liradan fazla ÇTV’nin Osmangazi Belediyesi’ne gittiği tahmininde bulunabiliriz. Ki gerçek rakam bundan fazla…
10 milyonlarca vergiye rağmen Osmangazi’nin temiz olduğunu söyleyebilir miyiz? Mümkün değil!
Yine mesela Nilüfer’de 275 bin civarı abone var. Mezkûr rakamla hesapladığımızda Nilüfer Belediyesi her ay 10 milyon lira ÇTV alıyor. Ki gerçek rakam bundan fazla…
Nilüfer’in sokaklar ve caddelerinin temiz olduğu söylenebilir mi? Asla!
Aynı durum diğer belediyeler için de geçerli…
Buradan anlıyoruz ki kentsel kirlilik, bir toplum sorunu değil sistem sorunudur.
Sistem doğru düzgün işletilememekte yerel yönetimler milyarlarca liralık bütçelerini doğru kullanamamakta ve halkı düşük standartlı bir yaşama mecbur bırakmaktadır.
Öte yandan bu sistemi seçim yoluyla şekillendiren de toplum olduğu için durum başlı başına bir paradokstur!
Haliyle turuncu saçlı genç, izmariti yere atmakta pek de haksız sayılmaz!
Zira evrensel nitelikteki ‘kirleten öder’ prensibine uygun davranıyor: Madem temizlik için para ödüyorum öyleyse kirletebilmeliyim!
Tam da bugünün protest gençliğinin düşünce yapısını yansıtan bir denklem olmadı mı?
Bizim kuşaklar, onlar kadar haklarına sahip çıkamadı gibi geliyor bana, peki ya size?
Düşünen Bursalılara saygıyla…