Başlığın mevzusu Sebahattin Ali’nin ‘İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN’ isimli kitabının başlığıdır. Ama yazımın mevzusu bu kitap değildir. Mevzu bizim İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN’IN kim veya kimler olduğudur!
Öncelikle ŞEYTAN nedir? Bunun bir cevabına bakayım. İnsana musallat olup onu saptırmaya çalışan ruhani varlık. Allah'ın emirlerine tam itaat eden iyi nitelikteki ruhanî varlıklara verilen ad.
Duyularla idrak edilemeyen ve insanlar gibi ilâhî emirlere uymakla yükümlü tutulan varlık türü. İslâmî literatürde ŞEYTAN veya İBLİSİN bir diğer adı. ŞEYTAN, inkârcıların en yakın müttefiki, akıl hocası ve dostu imiş.
“Durup dururken bu şeytan mevzusu nereden çıktı?” diyenleriniz olabilir. Ben konuyu tek tek anlatayım siz o ŞEYTAN’ı bulun. İçimizde mi dışımızda mı diye bir bakının etrafınıza.
Kısa adı ANFAŞ olan Antalya Fuarcılık A.Ş.’de yaşanan olayları ben dahil birçok gazeteci meslektaşım yazdı çizdi. Bir dizi usulsüzlükten tutun da İSKAN RUHSATI sorununa kadar!
Bir süre önce ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, beni ziyaretinde yaşananları ve RUHSAT konusunu açık yüreklilikle anlatmış ben de köşeme taşımıştım.
Bıdı, 8 yıldır başkan olduğunu ve ruhsat için 4 yıldır uğraştığını anlatmış ve sorunu 31 Aralık 2025’e kadar çözeceğini ifade etmişti. Sorunun çözüldüğünü 15 gün önce öğrendim.
BIDI BIDI yapmak yerine Başkan göğsünü gere gere basın toplantısı ile bunu açıklasın. Ne bileyim Başkan Bıdı’nın ŞEYTANLIK düşündüğünü. Hiç aklımın köşesinden geçmemişti.
Konuyu Hürriyet Gazetesi’ni temsilcisi Salim Uzun’un köşe yazısından öğrendim. Başkan Bıdı, Uzun’u arayıp, “Şeytanlar çok üzülecek ama ANFAŞ’ın hem iskan hem de işletme ruhsatını aldım” demiş!
Yahu Başkan? Allah’ını seversen bu ŞEYTANLAR kim veya kimler? Çık bunu bir açıkla! Bizde bilelim ki maazallah o ŞEYTAN kimse bizi de çarpmasın!
Sonra BIDI BIDIYA devam etmiş Ali Başkan; “ANFAŞ’ı batırmak için her şeyi yaptılar. Bizi Ankara’ya kadar şikayet ettiler. Beni istifaya zorladılar. Hapse gireceğimi söylediler. ‘ANFAŞ kapanacak’ dediler. Bu gündemler nedeniyle birçok fuarı kaybettik. Kim zarar gördü? Elbette Antalya” demiş.
Vay vay vay! BIDI başkanının yüreğine hapsettiği yutkunup sustuğu neler neler varmış içinde. Ruhsatı alınca içindeki ŞEYTAN pardon CANAVAR çıkmış ortaya.
Madem ANFAŞ’ı batırmak isteyenler var. Seni istifaya kim zorladı? Madem bu kadar güçlü olduğu sanılan ancak seni alt edemeyip FOSSS çıkanları tek tek kamuoyu ile paylaşmalısın.
Bir de şu karar zarar meselesi var. Vallahi fuarlar yapılamadıysa bunda birinci derece kaybı olan Antalya değil. Bizzati hisse çoğunluğu elinde olan BIDI ailesi değil mi?
Neyse ben konuya devam edip ŞEYTANIN AVUKATLIĞINI yapmak için devam edeyim. 70 milyon lira yatırım yaptığını söylüyor Ali Bıdı. Yahu hisse çoğunluğu ve yönetimde söz sahibi kim? Parayı ANFAŞ mı harcadı yoksa BIDI ailesi mi?
Salim Uzun, ŞEYTANLARIN kim olduğunu sormuş. Bıdı ise, “Onlar kendini çok iyi biliyor. Şu anda zaten yastalar” diye cevaplamış! Ali Başkan gel açıkla şu ŞEYTANLARI! Yoksa bu işin kitabını Sebahattin Ali gibi birileri çıkar yazar.
Vallahi ben bunu üstüme alınmadım. Alınan varsa bilemem., Ancak bildiğim bir şey varsa o da Ali Bıdı’nın kafasındaki düşünceler. Onun yaptığına ŞEYTANIN bile aklı ermiyor!
Bunun yanında bugüne kadar yapılan itirazlar ANFAŞ’ın kurumsal kimliğine falan değil. Orada yapılan yanlış olduğu düşünülen işlem ve işlere!
Zaten ANFAŞ kurumsal yapıdan çok bir BIDI AİLESİ ŞİRKETİNE döndü mü dönmedi mi? Asıl bunların cevaplanması lazım. Sahi bu ilin en yetkili makamına çağrıldığınızda sizden istenen HİSSE DEVRİNİ ne zaman yapacaksınız?
Çünkü ANFAŞ’ın ortakları arasında yer alan kamu kurumları buranın eski günlerine yani KAMU ORTAKLIĞINA dönmesini bekliyor. Madem 2026’ya bomba gibi girilecekmiş işte bomba bu olmalı.
Gelin İÇİMİZDEKİ ŞEYTANLARI açıklayın. Aksi halde ANFAŞ’da ne ŞEYTANLAR biter ne de ŞEYTANLIKLAR!