CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin, Lider Haber TV’de yayınlanan Gündem Özel programında Cihan Saraç'ın sorularını yanıtladı.
Gürsel Tekin’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“47 TANE CHP ÜYESİ İLE İLGİLİ OLUMSUZLUKLAR VAR”
İlk günden itibaren yalnızca Sayın Özgür Özel’i değil çokça parti arkadaşımızı aradım. Dedim ki bakın üç kişi biz varız, iki arkadaşımız psikolojik baskıdan çekildiler. Bu iki kişiyle ilgili olarak genel merkez yöneticileri olarak siz hukuk bilgisi olan iki arkadaşımızı yanımıza verin bu sorunu bir an önce çözelim. Nedir bu sorun? İsmi geçen, doğrudur-yanlıştır o benim işim değil. 47 tane CHP üyesi ile ilgili olumsuzluklar var. Parti hepimizin üzerinde olan bir mekanizmadır. Yani 102 yıllık bir siyasi parti tertemiz mazisi olan bu siyasi partinin bu 47 arkadaşımızın üyeliklerini askıya alalım yarın sorunları bitsin gelsinler başımızın tavı olsunlar. Partimizi adliye koridorlarında tartıştırmayalım. Hayır dediler 47 kişiden vazgeçmeyiz.
“‘GÜRSEL TEKİN’E HAYIRLI OLSUN’ CÜMLESİ YÜZÜNDEN PARTİDEN ATILMIŞ”
Öncelikler her ağzını açan mevcut yargı sistemi ile ilgili çok ağır laflar söylüyor. Savunma hakkınız gasp ediliyor diye. Şimdi sizin Anayasanız var. Siyasi partilerin tüzüğü anayasasıdır. Anayasanızda hangi hallerde ihraçlar olur. Bir; Yüz kızartıcı suçlar. İki; yolsuzluk yapacaksın vs. Yani ihraç etmiş olduğunuz Gürsel Tekin, Berhan Şimşek, yüzlerce arkadaşımız. En son geçen Niğde’de eski partili bir arkadaşımız ‘Gürsel Tekin’e hayırlı olsun’ cümlesi yüzünden partiden atılmış. Şimdi bu çaresizlik ifadesidir. Hiçbir arkadaşımda atılamaz. Hepsinin güvencesi de biziz.
“HANGİ KUDRET BİR YILDIR BAKIRKÖY BELEDİYESİ’NDE ERTAN’I BİR YILDIR İZİNLİ SAYIYOR”
Sayın Genel Başkan’a şu soruyu sordum. Dedim ki “İtirafçı ve itirafçı dediğiniz halen CHP üyesi olan insanlar var. Bunlarla ilgili işlem yapılmamasının ne anlamı olabilir?” Hangi kudret Ertan Yıldız’ı disiplin kuruluna vermedi? Hangi kudret bir yıldır Bakırköy Belediyesi’nde Ertan’ı bir yıldır izinli sayıyor. Aynı Ertan başka bir televizyonda büyük bir olasılıkla önümüzdeki günlerde yayınlayacaklar, orayla konuşmuş. Bu CHP’nin geleneklerine uygun bir durum değil. CHP’nin geleneği şu, kendisi ile ilgili bir sorun varsa mutlaka parti üyeliği askıya alınır, gider aklanır gelir. Bunun son örneği Gaziantep Belediye Başkanımız Sayın Celal Doğan’dır.
“BU AİLE İÇİ MESELELERİ KONUŞMAKTAN UTANIYORUM”
Gürsel Tekin, Zeli Erkan sürekli konuşuluyor. Biriniz bu dosyanın içinde ne var diye merak edip bakmaz mı? Kaldı ki bu dosyada bir gizlilik kararı da yok. Bir merak edersiniz, bu dosyada ne? Dosyanın içinde neler var? Kimse bununla meşgul değil. Son iki aydır dosyanın içeriği ile ilgili bir tartışma bile olmuyor. İkincisi mesela ‘çekilsin’ diyorlar. Velevki yarın biz çekildik, ne olacak? İkinci baroya gelecek. Çünkü birinci baronun mahkeme sorunu olduğu için ikinci baro. Arkadaşlarımız ısrarla ikinci baronun gelmesini istiyorlar. 2 Eylül’de bizim kararımız çıktı, 8 Eylül’de ili teslim aldık. Bu süre içerisinde sürekli müzakere ettik. Burası bizim babamızın ocağı. Diyorlar ya ‘5 bin polis’, 5 poliste haberim varsa Allah canımı alsın. Yoksa sizin canınızı alsın mı? Müzakere ettiğimiz parti yöneticisi aynen şunu söyledi bize ‘Sen bizim abimizsin falan’ bir sürü yağcılıklar ne istiyorsunuz dedim, partinin önünde açıklama yapın açıklama yaptıktan sonra il başkanımız bir açıklama yapacak. ‘Ne söylememi istiyorsunuz’ dedim. Delegelerimizin iradesine ipotek konulmayacak sorunu aile içinde çözeceğiz. Konuşmamda bunların hepsini söyledim. Açıklamadan sonra minibüse çekildik. Bekledik. 5-10 dakika geçti. Sonra aradım parti yöneticisini dedim ne oldu? ‘Ya kusura bakma’ dedi yapmıyor. Bu aile içi meseleleri konuşmaktan utanıyorum.
“BANA NAMUSSUZ DİYEBİLECEK KADAR NAMUSSUZLAŞMIŞLAR”
Ben o televizyonlara çıkmaya hevesli değilim. İhtiyaç duyarlarsa çağırırlar. Beni ilgilendiren Aziz İhsan Aktaş’ın iş ortaklarını yayına çıkarıyorsunuz, o yayında bana namussuz diyebilecek kadar namussuzlaşmışlar. Biz de haklı olarak diyoruz ki bizimle ilgili çok ağır söylemler var, biz söz hakkımızı kullanalım. Neredeyse 75 gündür maalesef çıkarmadılar. Çıkaramazlar da. Öyle bir iradeleri yok. Suç ortağı olursanız çıkaramazsınız. Ama buraya çıkmayacağım anlamına gelmiyor. Hukuksal haklarımı kullanıp çıkacağım.
“PARALI GAZETECİLERİN KİM OLDUĞUNU MASAK RAPORLARINA BAKTIĞINIZDA ÇOK AÇIK GÖREBİLİRSİNİZ”
Paralı gazetecilerin kim olduğunu MASAK raporlarına baktığınızda çok açık görebilirsiniz. Nasıl ki Aziz İhsan Aktaş’ın işte ‘siyasetçilerle ilgili para verdim’ demesine rağmen herhangi bir dava açılmamışsa, onlarca gazeteci, televizyoncu, haber sitesi sahibi ile ilgili MASAK raporu çıktı. Mesela benimle ilgili bir MASAK raporu çıksa yapacağım tek şey dilekçe ile başvurup, eğer bir düzeltme yoksa ikinci yapacağım şey avukatıma dava açtırmaktır. Son 50 güne baktığımızda, 50 gün içerisinde MASAK’la ilgili açılmış bir tek dava yoktur. Bu yanlışta olabilir. Neden dava açmazsınız? Böyle gazetecilik olur mu?
“HUKUKSUZLUĞU DA HUKUKLA ÇÖZECEKSİNİZ”
Sayın Kılıçdaroğlu’nun geçmiş dönemlerdeki yolsuzluklarla ilgili hassasiyetini sizler de iyi bilirsiniz. Birçok tartışmalar da birçok siyasetçileri de siyaset dışı bırakan bir liderdir. Herhangi bir partinin genel başkanı bu üslupla bu konuşmayı yapmış olsaydı ilk paylaşan ben olurdum. İnsanların duygularına hitap etmiş Kılıçdaroğlu. 90 milyon izlenmiş. Bundan rahatsız olacak bir şey yok. Sizin bunu alkışlamanız lazım. Burada bizim partimizin kültürüne uygun bir açıklama yapıyor. Kongre öncesi-sonrası ne anlamı var neden üzerinize alınıyorsunuz. 21 tane belediye başkanı, yüzlerce arkadaşımız şu anda tutuklu. Bu normal bir durum değil. Hukuksuzluk mu? Hiç itirazım yok. Hukuksuzluğu da hukukla çözeceksiniz."