Özellikle de ‘sınıfsal’ bir kategorizasyon unsuru haline gelmekte…
Eskiden ‘tenis zengin sporu’ denirdi, hatta geçen yıllarda bu ezberi, araştırmalar yaparak habere konu etmiştim… (https://www.bursagorus.com.tr/spor/tenis-elit-sporu-mu-h9.html)
Görüyorum ki artık futbol da zengin sporu!
Çıkar grupları, bahis çeteleri, siyasi ikbal tayfaları ve birtakım oligarklar ülke futbolunu ele geçirmiş her türlü alavere dalavereyi çeviriyor. (https://www.liderbursa.com/makale/yogun-pres/90408)
En son patlak veren bahis skandalı tek başına bu tespitin sağlaması olarak önümüzde duruyor.
Futbol, giderek ‘ayrıştırıcı’ bir zemine hem kendisini hem de peşindekileri sürüklüyor.
Sosyal anlamda ‘değer üretemez’ noktaya doğru bu ilerleyişe ‘dur’ demek gerekiyor.
Peki, nasıl?
İşte önümüzde bir milli maç örneği var.
Kent kamuoyu yıllarca ‘Bursa’da milli maç neden oynanmıyor?’ diye tartışıyordu…
Nihayet bir maç bahşedilebildi!
Atatürk Spor Kompleksi’nde 15 Kasım Cumartesi günü 20.00’de A Milli Futbol Takımı’mız, Bulgaristan ile karşı karşıya gelecek.
Ama ne oldu?900 ile 2 bin 500 TL arasında değişen fiyatlardaki biletler tükendi…
Hangi asgari ücretli bu fiyatlardan bilet alabildi acaba?
Localar zaten TFF’de… Onlar da sponsor firmaların emrinde!
Basın tribünü desen ‘Bursalı gazetecilere 20 kişilik kontenjan’ sınırı getirilmiş…Şaka gibi ama gerçek!
Yani özetle maç Bursa’da oynanacak ama statta kaç Bursalı olacak kimse bilmiyor!
Fakat Bursalılar üzülmesin. Statta izleyemedikleri maç için parklarda ekranlar kurulur…
Onlar parklarda izlerken oy verip seçtikleri de onları temsilen protokolde kendine yer bulur…
Futbolun siyasi propaganda aracına dönüştürülmesine de futbol kulüpleri üzerinden rantsal bölüşüm ittifakları kurulmasına da karşı durmamız gerekiyor.
Ama görüyoruz ki herkes buna teşne!Bari şu futbolu, topluma bırakın!
Hemen her şeyi inhisarına alma hırsı ve eğilimi içindeki doyumsuz güruh, sizin bir sınırınız yok mu?
Siz, Bursa’da kaç çocuk Arda Güler, Kenan Yıldız gibi kendini milli forma içinde hayal ediyor biliyor musunuz?
Yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak onca güzel hatıra var ve birileri hepsi kendinin olsun istiyor…
Kimse toplumsal aidiyetini geliştirmek adına bu hatıralara dezavantajlıları ortak etmeyi düşünmüyor.
Varsa yoksa bencillik! Varsa yoksa daha fazla sahiplik!
Futbolu özgürleştirecek olan kitlelerdir ve lakin kitleler kendini kullandırmadığı sürece…
Futbolun kötü gidişine ‘dur’ demenin yolu, yeniden futbolseverin eline vermektir…
Bursa’nın çamurlu sokaklarında koşuşan çocuklara saygıyla…