İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu" münasebetiyle sizlerle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Milletin evine hepiniz hoş geldiniz.
2 gün boyunca düzenlenen 6 oturumda pek çok katılımcı bildirilerini tebliğ etti. Dijital kültürden sanat ve medyaya geniş bir renk paletinde birçok konu burada enine boyuna tartışıldı. Ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini canı gönülden diliyorum.
Tebliğleriyle eleştirileriyle sempozyuma katkı veren herkese şükranlarımı sunuyorum. Emekleriniz inşallah hayra vesile olsun.
Bazı kurumlar vardır ki, istikbale yön verir. Aile, bu müesseselerden biridir. Aileye baktığımızda milleti görürüz. ile, kimlik ve kültürün yaşatıldığı bir okul hükmündedir.
"AİLEYE BAKTIĞIMIZDA MİLLETİ GÖRÜRÜZ"
Aile mektebinde yetişen bireyler ne kadar bilgili şuurlu olursa toplum güçlü olur. Bireyi güçlendirmeden aileyi, aileyi güçlendirmeden de devleti ve milleti yaşatamazsınız. Geleceğe emin adımlarla yürümek istiyorsak bu silsileyi özenle korumamız gerekiyor. Hepimize çok önemli görevler düştüğü kanaatindeyim. Bu konuda hepimiz elimizi taşın altına koymakla mükellefiz.
Tıpkı aile gibi kültür ve sanat da bizi, değerlerimizi yansıtır. Kuşaklar ve insanlar arasında bağ kuran alanların başında hiç şüphesiz kültür-sanat gelir. Bu konuda dünyanın imrenerek baktığı birikimin sahibiyiz. Ecdadımız askeri, siyasi ve idari kabiliyetlerini kültürle sanatla birleştirmiştir.
Küresel kapitalizmin yeni cepheler açtığı, kültürel emperyalizm ve dijital kuşatmanın dünyada şiddetini artırdığı dönemde aile kurumunun üzerine titriyoruz. Cinsiyetsizleştirme gibi dayatmalara ve LGBT gibi sapkın akımlara karşı gerekli önlemleri alıyor, en küçük bir tavize, ihmale, rehavete mahal vermiyoruz.
"ALARM ZİLLERİ ÇOK YÜKSEK SESLE ÇALIYOR"
Nüfusumuz artıyor fakat nüfus artış oranımız azalıyor. TÜİK'in açıkladığı verilere göre geçtiğimiz yıl ölçülen toplam doğurganlık hızı 1,48. Şu anda bir felaketi yaşıyoruz. Geleceğimiz açısından alarm zilleri hem de yüksek sesle çalıyor. Bu ülkenin istikbalini düşünen kimse buna kayıtsız kalamaz.
"KADINLAR ÇOCUK YETİŞTİRMEDE EŞLERİNDEN DESTEK GÖREMİYOR"
Bir diğer önemli konu şudur, değerli kardeşlerim: 2022 yılı verilerine baktığımızda, istihdamda olan kadınların toplam doğurganlık hızı 1,38; istihdam sürecinde yer almayan kadınların toplam doğurganlık hızı ise 1,72’dir. Çalışma hayatının, doğurganlık hızı üzerinde sınırlı bir etkisi olduğu, istihdamda olmayan kadınların da çocuk sayısının düştüğü ortaya çıkıyor. Bundaki temel etken hiç şüphesiz şehirde kadınların giderek daha fazla yalnızlaşmasıdır.
Şunu bir defa burada açık açık söylemek durumundayım; Beyler, alınmasın; kusura da bakmasın, ama kadınlar çocuk yetiştirme noktasında çoğu zaman eşlerinden gerekli desteği göremiyor. Yükün büyük bir bölümü maalesef kadınların omuzlarına yükleniyor. Evlat sahibi babalarımıza eşlerine daha fazla yardımcı olmaları, destek olmaları, çocuklarıyla daha nitelikli zaman geçirmeleri çağrısında bulunuyorum.
Veriler bize gençlerin geç yaşlarda evlendiğini gösteriyor. Toplum olarak giderek daha çok bireyselleşiyor bunun sonucu olarak daha fazla yalnızlaşıyoruz.
"EVLENECEK GENÇLERE DESTEK ARTIYOR"
Kırdan kente göçün yanı sıra neoliberal kültürün de etkisiyle hayatımızın her alanında köklü değişiklikler meydana geliyor. Aile kurumuna yönelik çalışmalarımıza hız verdik. 2025 senesini aile yılı ilan ettik. Aile ve Gençlik Fonu'nu hayata geçirdik. Evlenecek gençlerimize yılbaşından itibaren daha yüksek tutarda destekler vereceğiz. Doğum yardımlarımıza da aynı şekilde ivme kazandırdık. Önümüzdeki 10 seneyi Aile ve Nüfus 10 yılı olarak ilan ettik.
Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü. Çocuklarımız artık yalnızca sokakta, okulda değil, dijital dünyada da büyüyor, oyun oynuyor. Teknoloji alanındaki bu dönüşüm onları yeni tehlikelerle yüz yüze getiriyor. Siber zorbalık, dijital bağımlılık, mahremiyet ihlali, şiddet içerikli oyunlar gibi pek çok riske karşı evlatlarımızı korumak zorundayız. Detaylı bir yol haritası oluşturduk.
Yalnızca çocuklarımızın geleceğini korumakla kalmıyor, dünyaya da çocuk dostu dijital dönüşüm çağrısı yapıyoruz. Aile Bakanlığımız başta olmak üzere bu çalışmalarda emeği geçen kuruluşlara teşekkür ediyorum. Tüm çocukların 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nü yürekten kutluyorum."