CHP durulacak gibi değil.
Hasım olma kazanının altına sürekli odun atılıyor.
Parti kaynıyor.
İmamoğlu taraftarları bir yanda.
Özgür Özel yanlıları bir yanda.
Gürsel Tekin yanlıları bir yanda.
Kılıçdaroğlu yanlıları bir yanda.
Bu yandaşların içinde sesi çıkmayanlar sadece Kılıçdaroğlu yanlıları.
Sessiz ve derinden gidiyorlar.
Tıpkı liderleri gibi soğukkanlılar.
İzliyorlar sadece.
Kendilerine güvenleri tam.
Kılıçdaroğlu'nun yeniden CHP'nin başına geçeceğinden eminler.
Gürsel Tekin kırgın, kızgın ve azimli.
Vefasızlığı kendine yediremiyor.
"Kırk yıllık CHP'liyim ama daha dün partiye gelenler beni partiden attılar " demeye getiriyor.
Ve bunu dşyorda.
İmamoğlu'nun hâlâ umudu tükenmiş değil.
İçeriden dışarıyı dizayn etmeye çalışıyor.
Beklentisi yüksek.
Hem de çok yüksek.
Özgür Özel ile birlikte yol alıyorlar.
Mahkeme Gürsel Tekin'i kayyım atadı.
Özgür Özelciler karşı çıktılar.
"Gelemez" dediler.
"Giremez" dediler.
İnat da bir murat değil mi?
Polis eşliğinde geldi, girdi.
Bu defa parti genel merkezini değiştirdiler.
Partili kimileri, Kılıçdaroğlu'nun ve taraftarlarının bu ortamı gererek CHP'yi bölmek istediğini söylüyor.
Kimileri CHP'nin parçalanıp başka bir oluşum içine gireceklerini anlatıyor.
Bir başkaları ise daha düne kadar normal bir gidişatta iken İmamoğlu'nun CHP'yi böldüğünü, karıştırdığını ve böylece partiyi ele geçirmek olduğunu söylüyor.
Hatta "Eğer bunda başarılı olmazlarsa yeni bir partinin kurulacağı" söyleniyor.
Sürekli bir tartışma, karalama, karartma olduğu görülür.
Velhasılı, CHP de sular durulacak gibi görünmüyor.
Çok başlılık, partiyi bugüne değin hiç olmadığı kadar, görülmemiş, gölgelememiş ve hiç bu kadar karalanmamıştı.
CHP haraç mezat durumda.