CHP için için fokurduyor.
Bir iç hesaplaşma var.
Eski yeni içten içe birbirlerine tehditler savruluyor.
Bir M.İnce vardı.
Cumhurbaşkanı adaylığı sonrası oldukça hararetli günler yaşadı.
Sonra suçlandı.
Döndü kendi suçladı partisi CHP'yi.
Sonra partiden dışlandı.
Bu kez eski partisini kendi dışladı ve gitti partisini kurdu.
Başarılı oldu veya olmadı.
O başka mesele.
Ancak döndü dolaştı gene CHP'ye geri geldi.
Özgür Özel ile partiye döndü ama Kılıçdaroğlu geri gelirse tekrar partiden gider mi acaba?
Kılıçdaroğlu getirildi yıllar önce binbir umutla partinin başına.
Partiyi iktidara taşıyacak sanıldı.
CHP'nin kemikleşmiş yüzdelik oyunun üstüne çıkamadı.
O yüzdelik oy'a bakarsak M.İnce herkesten daha fazla oy almıştı.
Mesele o değil.
Mesele CHP'de ki iç hesaplaşma.
Particilik böyle mi oluyor?
Parti böyle mi olur?
Parti üyeliği böyle mi ?
CHP eski milletvekili B.Yarkadaş'ın
dediği gibi:
"Adam rüşvet aldığını itiraf ediyor"
Yani adam kendini ihbar ediyor.
CHP de birşeyler olmuyor çok şeyler oluyor.
Bu CHP kendi derdine düşmüşken ülke sorunlarıyla ilgilenir mi?
Halkın beklentilerine cevap verebilir mi?
Dünya ve sınırlarımız yakınında olan olaylara karşı fikir beyan edecek durumda olabilir mi?
CHP içine düştüğü bu çıkmazlardan nasıl kurtulur, bilinmez.
Bir iç hesaplaşma kapıda.
İmamoğlu sıkıntısı hat safhada.
Kılıçdaroğlu can sıkıyor.
Partide Kılıçdaroğlu'nun varlığı dolaşıyor.
Parti oda ve koridorlarında Kılıçdaroğlu'nun hayaleti geziyor.
Özgür Özel sorunlarla boğuşuyor.
İstediği kadar "Seçimle gelmeyen başkan olamaz" desin.
Kurultay sorgulaması büyük endişe.
CHP kendi içinde hesaplaşıyor.
Hesap kitap birbirine karışmış durumda.
Ana muhalefet partisinin hali şu sıralar perişan.
Darmadağın.
Üç gün sonra dananın kuyruğu kopacak.
O günden sonra bakalım ne zaman durulur CHP, göreceğiz.