Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde uzun süredir konuşulan görevden almalar geçenlerde gerçekleşti.
İsim isim kim gitti kim geldi irdelemeye değmez! Ama görünen asıl gerçekliği konuşmalıyız.
Nedir o? Mustafa Bozbey’in açık ve net kadro sorunu… Çalışan adam yok!
Yalnızca Bozbey’in mi? Aslında CHP, kadro sorunu içerisinde! Düşünki ‘kent anayasası’ diye uyduruk bir tarifleme yaptıkları 1/100 bin ölçekli plan çalışmalarının başında bir hekim olan vekil var…
Bozbey’e sormak lazım ‘liyakat’ deyip belediye kadrolarına atadığınız kişiler, koltuğunda 2 yıl dahi oturamıyorsa hata kimde?
Ne yazık ki bazı kamu kurumlarında olduğu gibi Büyükşehir Belediyesi’nde de akrabalığın bir liyakat unsuru sayıldığına şahit oluyoruz!
Koca kurum bir yapboz tahtasına dönüşmüş sürekli kriz üretiyor! Kimse kimseyi beğenmiyor, ayak oyunları, alavereler dalavereler almış başını gidiyor… Sınırlı sorunlu süreli liyakat dedikleri bu olsa gerek…
Bozbey’e dair görünür hale gelen bir başka gerçeklik ise 31 Mart gecesi ortaya çıkan sonucun kendisi için de sürpriz olduğudur.
Bozbey’in başkanlık koltuğuna hazırlıksız yakalandığını geçen zaman dilimi içerisinde her bir Bursalı, proje, icraat ve hizmet üretme yetersizlikleriyle müşahede etti.
Düşünün Bozbey, hepi topu 60 ay görevde kalacak bunun 17 ayı geçti ve ortada elle tutulur bir iş yok.
Seçim sürecinde vaatlerinin önü alınamayan Bozbey, herhalde ‘hafıza-i beşer nisyan ile maluldür’ deyimine güveniyor ki Bursalılara verdiği sözlerin unutulduğunu sanıyor!
Şahsi sitesinden vaatleri kaldırılsa da merak edilmesin her biri Bursalının hafızasında ilk günkü tazeliyle yeşil yeşil duruyor…
Hadi kentin en acil ihtiyacını soralım: Yahu nerede opera binası? 5 milyon liraya mal olan ‘şaheser’ İznik Türküsü bir de orada yankılanmasın mı?
Seçimlerde Bursaspor’u kendisi için sosyopolitik sermaye üretme aracı olarak kullanan Bozbey, bugün de hazırlıksızlığı ve kadrosuzluğunun neticesi olan yönetme zafiyetini Bursaspor ile kamufle etmeye çalışıyor.
Büyükşehir Belediyesi’ndeki yönetim krizi tüm kente sirayet ediyor!
Kentin ortak ve en büyük marka değerlerinden biri olan Bursaspor’un siyasal rantın bir aparatı olarak kullanılmasına teşne bir kamuoyu oluşuyor.
Medyacılardan öğreniyoruz, Bozbey Geçit’e köprü yapacakmış ve 10 ayda tamamlanacakmış! Hadi inşallah! Görev süresinin yarısı bittiğinde tamamlayabildiği bir iş olacak. Adına da ‘Bursaspor Köprüsü’ denildi mi 10 numara icraat olur.
Selefinin kadroları ve projelerini sürdürmekten öteye geçemeyen Bozbey’e birinin çıkıp “‘devlette devamlılık esastır’ böyle bir şey değil” demesi gerek.
Kapsayıcılığı ve kuşatıcılığı dar bir siyasal çevreyle rantsal bölüşüm sanıp kendisine ‘toleranslı bir konfor alanı’ kuracağını düşünenler, günün sonunda büyük resmin içerisinde giderek silikleştiler…
Bursa’da bugüne kadar yaşanan her sınamada görüldüğü üzere kentimiz yönetilemiyor ve bugünü dünden daha kötüye gidiyor. Yarın daha da kötüleşeceğe benziyor!
Her bir nefesin yutağımıza acıyı düğümlediği o yangınları, uzaktan seyredenleri ve sosyal medyaya profil fotoğrafı çektirenleri unutmamak gerek…
Bursa ve Bursalının menfaatlerini önceleyenlere saygıyla…