Watergate skandalı, 70’li yılların başında ABD Başkanı Richard Nixon’un istifasıyla sonuçlanan bir ifşadır.
İfşa olan Nixon’un muhalefeti izleme üzere kullandığı yasa dışı yolların ortaya çıkması ve bunu örtbas etmeye çalışırken yaptıklarının ortaya saçılmasıdır.
Türkiye’nin ‘Fetö’ ile tanık olduğu;telefon dinlemelerinden gizli belgelerin kopyalanmasına, soruşturmaların sümen altı edilmesinden tanıkların satın alınmasına kadar siyasal rekabet ve hırsın kişi ve kişileri hukuktan ve etikten ne kadar uzaklaştırabileceğini örnekleyen bir olaylar silsilesi Watergate…
Hatta Alan J. Pakula’nın skandalı konu olan (76) ‘Başkanın Bütün Adamları’ adlı bir filmi de var ki bizim ‘siyasal iletişim’ eğitimimizde analiz ettiğimiz eserlerdendir.
Filmden önce aynı isimle (74) yayınlanan kitap da var ama üniversite yıllarımda kitabın satışı olmadığı için okuyamamıştım ki hâlâ yok…
Bir olay ve durum karşısında gazetecilik mesleğinin ne denli ‘kritik’ bir rolü olduğunu da ortaya koyan filmi, her genç meslektaşımın izlemesini tavsiye ederim…(‘Wag The Dog’ orjinal adıyla ‘Başkanın Adamları’ olarak Türkçeleştirilen ve ABD’de ‘başkanın köpekleri’ şeklinde de yorumlanan 97 yapımı bir başka film daha var, onunla karıştırmayın. İmkânınız varsa onu da izleyin…)
İşte bu büyük skandalın isminden esinleOsmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile Bursaspor Başkanı Enes Çelik arasındaki vakaya ‘Aydıngate’ dedim.
Kelimenin tam anlamıyla bir skandal ve kendini hukukun üstünde görme vakasının ifşası…
Hemen her belediye başkanının kendi çapında ‘hasımlarına’ karşı kompromat yapılar kurduğunu bizler biliyoruz.
Kendilerince belli etmediklerini düşünseler de aslında kimin kime hizmet ettiği bilinir. Bu yapı hiyerarşisinde en tabanda ve en acınası haldekiler gazeteci kılıklılardır!
Yaşanan herhangi bir olayda hakikat yerine adamı olduğu tarafın çıkarlarına göre konumlanma eğilimi gösteren bir tür slaymsı gazetecilik…
Konuyla ilgili kaleme aldığım ‘Aydıngate ve iddialar?’ başlıklı yazıda iki tarafın da ne dediğinden çok hakikate odaklanmak gerektiğini vurguladım.
Okumak isteyenler için link: https://www.liderbursa.com/makale/aydingate-ve-iddialar/90607
Başkanlar Aydın ve Çelik’in açıklamalarından öte dile getirilen iddialara bakmak gerektiğini belirterek araştırmalar neticesinde ulaşabildiğim bulguları paylaştım.
İddialara konu olan şirket ve ihaleye dair Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanıtlaması gereken soruları yönelttim.
Her zamanki gibi Bozbey’den bir ses çıkmadı. Basın toplantılarında kendisine yöneltilen sorulara yanıt vermeyen bir yöneticinin, kimsenin okumadığı bir köşe yazısındaki sorulara yanıt vermesini beklemek de abesle iştigal herhalde!
Dün uykuda olduğum saatlerdemesleki tecrübesine saygı duyduğum Özlem Yağmur Buğday, bir fotoğraf iletmiş, gördüğümde daha gün ağarmamış afyonum patlamamıştı…
Söz konusu fotoğraf, benim yönelttiğim sorulara yanıt veriyordu.
İddialarda adı geçen firma, Büyükşehir’den ihale almış…
İhale, 9 Aralık 2025 tarihinde yapılmış…
İhaleye, 19 firma katılmış…
Yüzde 44,77’lik tenzilat ile ihale sonuçlanmış…
Kıymetli Özlem Hanım’a teşekkür ediyorum.
Peki, bu belge bize Erkan Aydın’ın ‘hesabımdan başkalarınca paylaşıldı’ dediği iddiaları doğrulamaya yetiyor mu?
Yetmiyor!
“Bera A…” şirketi sahibi D.Ç. ile Enes Çelik ve etrafındakileri ilişkilendirebilecek organik bir bağ var mı?
Açık kaynaklarda yok!
Mesela bu şirket, Yıldırım Belediyesi’nden de yasal yollarla benzer bir ihale almış…
Bu noktada, (paylaşım olayının) ‘…hukuk boyutu titizlikle takip edilmektedir’ diyen Erkan Aydın’ın yargı yoluna gitmekten başka yolu kalmadığı gibi yargı mensupları da davaya konu paylaşımdaki iddiaları görmezden gelmeyecektir herhalde!
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndayaşanan kritik değişimin, basit bir ayak oyunuyla perde arkasına itilerek ‘Nilüfer Belediyesi’ndeki yolsuzluk davası dava ve Bozbey hakkındaki’ iddiaların gündemden düşürüldüğü süreçte göreve gelen Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çelenk’in önünde kamu adına mercek tutulması gereken yeni bir vaka bulunuyor…
Aklıma takılan şu sorularla bitirmek istiyorum:
Nasıl oluyor da daha Büyükşehir Belediyesi’nin resmî sitesinde yayınlanmadan bir ihalenin sonucuna ilişkin belge dışarıya sızıyor? (Tabi belge gerçekse… Bozbey’in Büyükşehir’i yönetemediği bir kez daha gün yüzüne çıkıyor.)
Erkan Aydın’ın resmi hesabından yapılan metnin aynısını bir haber sitesi, başka bir belediye ve başka bir belediye başkanı hesabından da paylaşılmış gibi gösteren montajları kimler yaptı?(O tasarımcı hiç korkmasın işsiz kalmaz zira böyle kompromat yapı Bursa’da çok.)
Erkan Aydın, madem kulüpten aldığı bedava biletlerle maçlara geliyor ve hiçbir katkı sunmamıştı ise Enes Çelik, bunu kamuoyuna açıklamak için niye bugünü bekledi?
Sırayla değil soruyla gazetecilik yapanlara saygıyla…