ANTALYA’DA KAYA ÇİZİMLERİ

Abone Ol

Özellikle dağlarda yaptığımız doğa yürüyüşleri sırasında rastladığım kaya çizimlerini gördüğümde hazine bulmuş gibi sevinirim. Zira yazının keşfinden önceki Türk tarihinin tam anlamıyla ortaya konulabilmesi ve incelenip değerlendirilebilmesi noktasında kaya resimleri önemli kaynaklardandır.

***

Erken dönem Türklerin doğayla ve birbirleriyle olan ilişkilerini, yaşam tarzlarını, kültürlerini ve inançlarını yansıtan kaya resimleri Anadolu’nun dört bir yanında karşımıza çıktığı gibi Antalya’mızda bolca mevcuttur. Şüphesiz bu kaya çizimlerinin, Türklerin anavatanı olduğu düşünülen bölgelerin çevresindeki resimlerle mukayese edilerek bir bütün olarak ele alınması gerekir diye düşünüyorum.

***

Çünkü Anadolu’daki erken dönem Türk tarihinin ortaya konulabilmesi kaya resimlerinin anlamlandırılmasıyla mümkün olacaktır. Böylece Batı’nın dikte ettiği 1071 masalı da çürüyecek Türklerin çok erken dönemlerden itibaren Anadolu’da ki varlığı da kanıtlanmış olacaktır.

***

Evet yanlış duymadınız Antalya’da birçok yerde kayaların üzerinde genellikle hayvan figürlerine sıklıkla rastlanır. Öyle ki geyik, dağ keçisi, at gibi hayvanlar bu kayalara nakşedilmiştir. Bu tasvirler arasında en çok görülen figür yüceliği, erişilmez yerlere erişilebilirliği, bağımsızlığı, kararlılığı, asaleti, cesareti sembolize eden ve Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olduğu düşünülen dağ keçisidir.

***

İnsanoğlu için hayatta kalma mücadelesinin kazanımıyla birlikte gelişen doğayı tanımlama sürecinin birinci aşamasını besin ihtiyacı oluşturmuştur. Elbette ki neslin devam ettirilebilmesi için beslenme ihtiyacının karşılanması gerekir. Her dönem hayvanlar, insan için hem besin kaynağı hem de yaşamı kolaylaştıran varlıklar olmuştur. Beslenme ihtiyacı karşısında kolay avlanılabilen dağ keçisi ve geyik ön plana çıkmıştır.

***

Alete ve silaha ihtiyaç duyulmadan avlanılabilen hayvanların korkusunu ve ürkekliğini keşfeden insan, neslin devamı için bunları av olarak görmüş ayrıca onlara kutsallık atfederek külte dönüştürmüştür. Kutsal sayılan şeylerin, fiziksel ve simgesel gücü olduğuna inanılmıştır. Bu şekilde dağ keçisi ve geyik, kutsal olmanın niteliklerini taşıyarak kaya resimlerinde yerini almıştır.

***

İnsan, yaşamsal çevresiyle doğrudan ilişki içerisinde olan hayvanları tanımlama ihtiyacı hissetmiştir. İnsanın yapısı gereği, hayatının devamlılığını sağlayan dağ keçisi, geyik ve diğer avladığı hayvanlarla ilişki kurması, zamanla bunlara kutsallık atfetmesi doğanın gereği kaçınılmaz olmuştur.

***

Dağların yüksek rakımlı kesimlerinde yaşayan keçiler de, Tanrı’nın elçisi olarak düşünülmüştür. Kutsal görülen keçilerin birçok yerde ve eşyaların yüzeylerinde tasvirlerine rastlanmıştır. Bu tasvirler Atalarımızın Tanrı’ya saygı ve minnetlerinin bir ifadesidir.

***

Beldibi’nde, Elmalı’da, Kargı Han’da, Evdir Han ve Kırkgöz Han’da ayrıca Korkuteli/Kozağacı köyünde şimdilik fotoğrafladıklarımız arasında yer alan dağ keçisi tasvirleri mevcuttur.

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }