ADAB-I MUAŞERET NEDİR BİLİR MİSİN SÜLEYMAN?

Abone Ol

Eskiden ADAB-I MUAŞERET KURALLARI (topluluk içinde uyulması gereken yaşam kuralları) vardı. Bu bize atalarımızdan mirastır. Maalesef günümüzde bu değeri yitirdiğimizi görüyoruz.

Görgü kuralları toplumun en önemli değerleri arasında yer alır. Ancak kimsenin kimseye tahammülü olmadığı bir dünyadayız şu an. Bütün hasletlerimizi unutmuş durumdayız.

Dostuna küsen düşmanıyla oturup kalkıyor, menfaati biten masayı deviriyor. Herkes herkesle çok samimi ama kimse kimseye güvenmiyor. Daha ötesi SEVMİYOR!

Sevgi, insanı özgürleştiren en güçlü duygulardan biridir. Sevgide karşılık beklenmez. Bu yüzden sevgide özgürlük vardır. Lakin iş saygıya geldiği zaman MECBURİYET ortaya çıkar.

Sevgide özgürlük ve saygıda mecburiyet arasındaki bu denge, sağlıklı ve sürdürülebilir ilişkilerin temelidir. Birini sevmeyebilirsiniz ancak ona saygı göstermek zorundasınız.

Bir de nezaket mevzusu vardır. ADAB-I MUAŞERETİN bileşenleri; saygı, hoşgörü, tevazu, dikkat ve zarafettir. Bunların hiçbiri yoksa BOMBOŞ bir İNSAN olup çıkarsınız. Adınız da GÖRGÜSÜZ olarak tahtaya yazılır.

Bu kadar açıklamadan sonra ana konumuza döneyim. Önceki gün akşam Kundu’da bir otelde Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nin (AESOB) ‘Mesleki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı Ahde Vefa Ödül Töreni’ yapıldı.

Törene, Antalya’daki esnaf temsilcilerinin yanı sıra onur konuğu olarak Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürü Taha Enes Şener de katıldı.

Tören; istişarenin yanı sıra birlik ve beraberliği pekiştirmek, AHDE VEFA örneği göstermek olarak geldi bana. AHDE VEFA çok önemli bir yer tutar kültürümüzde.

VEFA insana, ADAB-I MUAŞERET’İ bilenlere gösterilir. Nerede neyi konuşacağını bilmeyenlere değil. Lafı çok uzatmayayım.

Bu gecede bütün oda başkanları gibi Antalya Servisçiler Odası Başkanı Süleyman Şahin ve yönetimi de unutulmamış. Onlara da birer belge hazırlanmış.

Sahnede AESOB Başkanı ve Türkiye Esnaf Sanatkârlar Konfederasyonu Genel Başkan Vekili olan Adlıhan Dere ve Genel Müdür Şener var. Her şey akışında gidiyor.

Sunucu Servisçiler Odası Bakanı Şahin ve yönetimini sahneye davet ediyor. Şahin ve ekibi sahneye doğru yürürken SÜRÜ ÇOBANI gibi ekibine “KANDIRALILAR DUR” gibisinden el işareti yapıp podyuma zıplıyor!

Sahnede Genel Müdür Taha Şener ve Dere elinde plaket ile bekliyor. Bizim namı diğer SÜLO eline mikrofonu kaptığı gibi, “İsmim Süleyman Şahin. Servisçiler Odası Başkanıyım. TŞOF Yönetim Kurulu ve AESOB Yönetim Kurulu Üyesiyim” diyerek TEKMİL veriyor!

Sonrasında, “Ben bu plaketi almıyorum. Adlıhan Dere bu plaketi karşımda aday çıkardığı Saim Sarı’ya versin. Üye listemi Saim Sarı’ya verdi. Plaketi de Saim Sarı’ya versin. Ben size saygısızlık olmasın diye sahneye çıktım” diyor.

Tabi bu mevzunun ne yeri ne de zamanı. Ama ADAB-I MUAŞARETTEN anlamayanlar için yer ve zamanın hiç önemi yoktur. Her yaptığını MÜBAH zanneder bu tipler.

Bu arada Genel Müdür Şener’in, “Ya sen ayıp ediyorsun ama. Bunlara hiç gerek yok” dediği duyuluyor. Dere de SAYGISIZLIK ve HADSİZLİĞİN önüne geçmek için SÜLO’NUN elinden mikrofonu alıyor.

Vallahi ben olsam SÜLO’NUN suratına ŞAPLAĞI PATLATIRDIM! Tabi bu işler ADAB-I MUAŞARET bilmek gerektirdiği için yapmadı ve ben de yapamazdım zaten.

Bak SÜLO Efendi! Kendi ağzınla söylemişsin, “Aynı zamanda AESOB Yönetim Kurulu Üyesiyim” diye. Yahu bu törenin ve programın yapılacağı akşamdan sabaha belli olmadı değil mi?

Sen en az 1 aydır bu törenin yapılacağını, kimlere plaket ve VEFA BELGESİ verileceğini adın gibi biliyor muydun? Alınan kararların altında İMZAN var mıydı yok muydu?

Benim bildiğim kadarıyla hepsinden haberin vardı. Her şeye olur verip sessiz kalmışsın galiba. Madem itirazın vardı kararları SEVE SEVE imzalamak yerine niye itiraz edip şerh düşmedin? Ama senin aklın sanırım İPTAL EDİLEN C PLAKA mevzusundaydı!

Bir de bu kararları alıp altına imza attıktan sonra 26 bin lira tutan HUZUR HAKKINI kaç kez aldın? Bu sorulara KESTANE KEBAP ACELE CEVAP misali bir CEVAP veriver bakayım.

Madem plaket veya belgeyi kabul etmeyecektin niye 2 GÜN otelde konaklayıp keyif çattın? Cevapların arasında bu mevzuya da açıklık getirirsen sevinirim.

Hani ben senin gibi okumuş değil soyadım gibi CAHİL BİRİYİM ya. Belki cevaplardan meramını anlarım. Şimdi gelelim zurnanın ZIRTTTT dediği yere!

Sen yüzlerce esnafı temsil ediyorsun ama ADAB-I MUAŞARET nedir bilmiyorsun. Kendi esnafına saygın olsa böyle bir davranış içinde olmazdın. Misafir varken masa devrilmez!

Yahu SÜLOCUĞUM, Adlıhan Dere’yi sevmeyebilirsin ama SAYGI DUYMAK zorundasın. O senin başkanın. Onu da geçtim onur konuğu Genel Müdür Taha Enes Şener’e karşı yaptığın düpedüz SAYGISIZLIKTIR. Her şeyden öte A-YIP-TIR! Dağdaki çoban bile bunu bilir ama ya sen?

Bu arada da Süleyman Şahin ayıbını ONAYLAMAYAN Servisçiler Odası Yönetiminden birkaç kişi gidip Genel Müdür ve Dere’den özür dilemiş. Bravo onlara! En azından senin ayıbını düzeltmeye çalışmışlar.

Demek ki senin yönetiminde ADAB-I MUAŞARET KURALLARINI bilenler varmış. Git de onlardan azıcık ders al. Seçim meçim hepsi fasa fiso. Önemli olan insanlık.

Evet, insan olarak birbirimize saygı göstermek zorundayız. İstediğimiz insanı da sevip sevmeme özgürlüğüne sahibiz. Saygıda ZORUNLULUK, sevgide ÖZGÜRLÜK vardır.

{ "vars": { "account": "G-2WKLC3DMKW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }